TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in, kalp rahatsızlığıyla 15 Nisan Salı akşamı hastaneye kaldırılmasının ardından, aort yırtığı teşhisi konuldu. Önder'in, kaldırıldığı Florence Nightingale Hastanesi, 12 saat süren ameliyattan sonra kalp destek cihazına bağlandığı açıkladı. Önder'in sağlık durumu hala kritik.Doktorları Önder'in halihazırda aort genişlemesi olarak bilinen aort anevrizması rahatsızlığının olduğunu ancak riskli görülmediğini ve ilaçla tedavi gördüğünü belirtti.
Aort hastalıkları gelişmesi riski ilerleyen yaşlarda artıyor.BBC Türkçe'ye konuşan Türkiye Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu, "Tüm popülasyona baktığınız zaman mesela yüzde 1 oranında gözükürken, 65-70 yaş üstünde bu oran yüzde 10'lara çıkıyor" diyor.Bu yaş grubundaki erkeklerde aort anevrizmaları görülme sıklığının kadınlara göre dört kat fazla olduğunu aktarıyor.Bunlarla birlikte genetik, sigara kullanımı, stres, diyabet, sağlıksız beslenme ve durağan yaşam gibi etmenler de risk faktörleri arasında.Mutlu'nun "öngörmesi zor bir hastalık" olarak nitelendirdiği aort yırtılmalarının önceden tespiti için risk gruplarında düzenli taramalar yapılması gerekiyor.Doç Dr. Ömer Faruk Baycan, ailesinde böyle bir durum olan kişilerin kontrol edilmesini istediklerini belirterek "Bunu basit ultrasonografik yöntemlerle yapabiliyoruz" diyor.
Damarın içindeki tabakaların yırtılması buradan beslenen başta kalbin kendisi, beyin ve diğer iç organları riske atıyor.Aort damarı kalpten çıktığı andan itibaren ilk olarak kalbi besleyen dallara ayrılıyor.Koroner arterler adı verilen damarlardan sonra kolları ve beyni besleyen damarlar yukarı doğru çıkıyor.Aşağıya doğru karın bölgesinde, karaciğer, pankreasa ve diğer organlara ulaşıyor.Prof. Dr. Bülent Mutlu, "Aortu neredeyse bütün organlarımızın beslenmesini sağlayan ana bir yol gibi düşünebiliriz" diyor.
AORT YIRTILMASININ SEBEBİNİ UZMANLAR AÇIKLADI
Türkiye Kardiyoloji Derneği'ne göre aort yırtılmasının toplumda görülme sıklığı yüz binde iki ila yüz binde dört kadar düşük.Ancak akut ve acil olarak tanımlanan oldukça riskli bir durum.BBC Türkçe'ye konuşan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı'nda Doç. Dr. Ömer Faruk Baycan, riskli gruplar arasında, halihazırda aort anevrizması olarak bilinen aort genişlemesi olanlar, tansiyon hastaları ve hamileleri sayıyor.
Aort hastalıkları gelişmesi riski ilerleyen yaşlarda artıyor.BBC Türkçe'ye konuşan Türkiye Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu, "Tüm popülasyona baktığınız zaman mesela yüzde 1 oranında gözükürken, 65-70 yaş üstünde bu oran yüzde 10'lara çıkıyor" diyor.Bu yaş grubundaki erkeklerde aort anevrizmaları görülme sıklığının kadınlara göre dört kat fazla olduğunu aktarıyor.Bunlarla birlikte genetik, sigara kullanımı, stres, diyabet, sağlıksız beslenme ve durağan yaşam gibi etmenler de risk faktörleri arasında.Mutlu'nun "öngörmesi zor bir hastalık" olarak nitelendirdiği aort yırtılmalarının önceden tespiti için risk gruplarında düzenli taramalar yapılması gerekiyor.Doç Dr. Ömer Faruk Baycan, ailesinde böyle bir durum olan kişilerin kontrol edilmesini istediklerini belirterek "Bunu basit ultrasonografik yöntemlerle yapabiliyoruz" diyor.
AORT NEDİR? NEDEN ÖNEMLİ?
Kalp vücuttan gelen kirli kanı temizleyen ve temiz kanı vücuda pompalayan hayati bir organ.Aort damarı, kalpten çıkan temiz kanı tüm vücuda taşıyan en büyük atar damar olmasıyla oldukça kritik bir öneme sahip.
Damarın içindeki tabakaların yırtılması buradan beslenen başta kalbin kendisi, beyin ve diğer iç organları riske atıyor.Aort damarı kalpten çıktığı andan itibaren ilk olarak kalbi besleyen dallara ayrılıyor.Koroner arterler adı verilen damarlardan sonra kolları ve beyni besleyen damarlar yukarı doğru çıkıyor.Aşağıya doğru karın bölgesinde, karaciğer, pankreasa ve diğer organlara ulaşıyor.Prof. Dr. Bülent Mutlu, "Aortu neredeyse bütün organlarımızın beslenmesini sağlayan ana bir yol gibi düşünebiliriz" diyor.



